Search This Blog

Saturday, May 02, 2009

DHKC 378 NOLU ACIKLAMA: SAMI TURK'UN ENSESINDEKI HALKIN ADALETININ KILICIDIR!

http://geocities.com/ozgurvatan2001/logolar/cephelogo.jpg

                                                                                     Tarih: 29 Nisan 2009                                  Açıklama: 378

 

 

Sami Türk'ün Ensesindeki

Halkın Adaletinin Kılıcıdır

 

 

Bir suçlu, bugün, işlediği suçların hesabını vermekten son anda kurtuldu.

Bir Cephe savaşçısının, 29 Nisan saat 10.45 sıralarında Ankara Bilkent Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde gerçekleştirdiği feda eyleminin, henüz netleştiremediğimiz bir aksaklık sonucu yarım kalması nedeniyle, 19-22 Aralık Katliamı'nın birinci dereceden sorumlularından eski Adalet Bakanı  Hikmet Sami Türk, halkın adaletine hesap vermekten kurtulmuş oldu.

Ama şimdilik!

Bugün Sami Türk'ün ensesinde hissettiği halkın adaletinin kılıcıydı. O kılıç er geç inecek. Türkiye tarihinin en büyük hapishaneler katliamını gerçekleştiren ve hala bu katliamı savunmaya devam eden o baş düşecek!

 

Hiçbir güvenlik önlemi, halkın adalet özleminden güçlü değildir!

 

Devletin en üst düzey koruma önlemleriyle koruduğu eski Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk'ün burnunun dibine kadar yaklaştık. O bugün bir Cephe savaşçısının nefesini, mecazi olarak değil, fiziki olarak ensesinde hissetti. 

HER ŞEYE KADİR, HER ŞEYE MUKTEDİR OLİGARŞİK DEVLETİN VE ONUN POLİSİNİN RUHU DUYMADAN BOMBALARIMIZLA, SİLAHLARIMIZLA SAMİ TÜRK'ÜN YANINA KADAR GİTTİK.

Ne adım başı her yere konulan "mobese" kameraları, ne "ortam dinlemeleri", ne de adeta örtülü bir sıkıyönetim düzenine dönüşen "güvenlik" önlemleri, hiçbir şey halkın yaratıcılığının, devrimci kararlılık ve iradenin üstünde olamaz. Eylemimiz, bunu bir kez daha herkese göstermiştir.

Halk düşmanı katliamcılar, işkenceciler, infazcılar, sömürücü asalaklar, gökdelenlerin 25. katına da çıksalar, yerin yedi kat altına da saklansalar, koruma ordularının ortasında da dolaşsalar, halkın adaleti onları bulup cezalandıracak.

Sabancılar'ın gökdelenlerine nasıl girdiysek, bugün Sami Türk'ün burnunun dibine kadar nasıl girdiysek, yine gireceğiz. Onlarca halk düşmanının karşısına nasıl çıktıysak, yine çıkacağız. Halkın adalet özlemi karşılıksız kalamaz; halk adaletsiz yaşayamaz. Devrimci Halk Kurtuluş Cephesi savaşçıları, onur namus adalet savaşçılarıdır aynı zamanda; bu söz onların sözüdür: ADALET YERİNİ BULACAK! 

 

Hikmet Sami Türk, bu cezayı çoktan haketmiştir!

 

Hikmet Sami Türk'ün en büyük suçu, 19-22 Aralık Katliamı'dır. O gün sabah, ölüm mangaları, özel timler, işkenceciler, 20 hapishanede birden devrimci tutsaklara karşı saldırıya geçtiler.

8 jandarma komando taburu, 37 bölük olmak üzere 8 bin 335 subay, astsubay ve asker, binlerce Çevik Kuvvet, binlerce gardiyanda oluşuyordu zulüm güçleri. Üç gün süren saldırıda 20 bini aşkın gaz bombası kullanıldı tutsaklara karşı. Tutsaklara sıkılan kurşunların sayısı bilinmiyor. Üzerinde "İnsan bulunan yere atılmaz" yazılı kimyasal bombalar, alev silahları kullanıldı. Bu vahşet sonucunda dört gün içinde 28 tutsak katledildi. Yüzlercesi yaralandı. İstisnasız tüm tutsaklar işkencelerden geçirildi.

Halka hesap vermekten "şimdilik" kurtulan Hikmet Sami Türk, eylemimizin hemen ardından yaptığı basın toplantısında, "suçunu bilen" bir katil portresi çiziyordu.

"Beni neden öldürmek istediler?" diye sordu ve hemen ardından 19-22 Aralık 2000 katliamını, F Tipi Hapishanelerin açılmasını anlatmaya başladı. Suçunu bilen, kime niye hizmet ettiğini bilen bir burjuva politikacısı olarak, "Hayata Dönüş" adını verdiği ve hala aynı adı kullanmakta ısrar ettiği operasyonu savundu. Bu operasyonla hapishanelerde büyük bir "reform" yapıldığını savunuyordu hala. Bakın savunduğu neydi:

"Yoğun gaz bombasının ardından yangın bombaları atarak, koğuşu bir anda yakmaya başladılar. Yangın aniden bütün koğuşa yayıldı. Ranzalar, bütün eşyalar birden yanmaya başladı. Ve insanlar gaz bombaları ve dumandan nefes alamaz hale geldiler. İçerisi fırın gibiydi. Saçlarımız tutuşmaya başlamıştı. Kapı zorlanarak açıldı. Ama alevler geçmemize izin vermiyordu."

Geçemediler.  

6 Kadın, Bayrampaşa Hapishanesi'nde diri diri yakıldı.

6 kadının kömüre dönüşen cesetleriydi Sami Türk'ün reformu.

19-22 Aralık günlerinde hapishanelerden çıkarılan tam 28 tutsağın cesediydi reform.

Reform, binlerce tutsağın işkencelerden geçirilmesiydi. Reform, F Tiplerinin işkencelerle, tecavüzlerle açılmasıyla ve tecritle devam ediyordu. Ve Sami Türk, 28 tutsağın katledilmesinin ardından çıktığı televizyon ekranlarında "Benim tahminlerimin altında bir zaiyattır. Çok daha fazla, bunun birkaç katı olabilir diye öngörüyorduk" diyendi.

Bu bir savaş ve elbette zulüm cephesi de "zaiyat" verecek.

Ve onların başında da yukarıdaki sözlerin sahibi olacak.

 

İşte ensendeyiz Sami Türk!

İşte gördün ki, F Tipi Hapishaneleriniz de

devrim mücadelesini durdurmaya yetmemiştir!

 

1922 Aralık katliamıyla bizi yıldırmak ve F Tipi Hapishanelerde tecrit zulmüyle teslim almak istediler. Sami Türk, bu emperyalist politikanın yürütücülerinden biriydi. 19 Aralık'ta teslim olmadık, feda savaşçılarımızla çıktık zulmün karşısına. F Tiplerinde teslim olmadık; 122 şehit vererek aşılmaz bir barikat ördük tecrit zulmünün karşısında.

Bu eylemimiz, aynı zamanda 122 şehidimize karşı borcumuzdu.

Borcumuzu tam ödemiş sayılmayız henüz; ödeyeceğiz.

Hikmet Sami Türk, basın toplantısında 19-22 Aralık ertesinde oligarşinin çeşitli sözcüleri tarafından yapılan açıklamaları tekrarlıyordu adeta. Hayata Dönüş ve F Tipleriyle, "dışarıdaki terör"ün de engellendiğini söylüyordu. Hatırlanacağı gibi, 19-22 Aralık katliamının ardından İçişleri Bakanlığı ve Jandarma Komutanlığı tarafından verilen brifingde de "F Tipi uygulamasıyla terör ülke gündeminden çıkarılacaktır." Denilmekteydi. Ama işte yanıldılar.

Yanıldıklarının en yakın ve en son kanıtı, Sami Türk'ün burnunun dibine kadar sokulan Cephe savaşçılarıdır. Sami Türk'ün ensesinde hissettiği o nefes, 19-22 Aralık katliamının da, F Tipi hapishanelerin de halkın devrimci mücadelesini durdurmaya, devrim mücadelesini "ülke gündeminden çıkarmaya" yetmediğini söylüyor.

Sami Türkler ve tüm halk düşmanları bilsin ki, nefesimizi ensenizde daha fazla duyacaksınız!

Ve o, duyduğunuz son nefes olacak.

 

- HALK DÜŞMANLARININ KORKULU RÜYASI OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ!

 

- KATİLLER NEREYE KAÇARLARSA KAÇSINLAR,

HANGİ ÖNLEMLERİ ALIRLARSA ALSINLAR, BULUP CEZALANDIRACAĞIZ!

 

DEVRİMCİ HALK KURTULUŞ CEPHESİ

 


   Banking
Click here to find the perfect banking opportunity!
Click Here For More Information
 

No comments: